Çocuklar gittikçe daha mı çok mutsuz oluyor yoksa doyumsuz mu?
Çocuklar anne-baba ve yetiştikleri ortamdaki kişileri yansıtıyor. Dolayısıyla anne-babadan sonra yanlarında yetiştikleri kişi ya da kişiler ve eğitimcilerin etkisi altında kalıyorlar. Bir başka sorunda çalışan anne ve babaların çocuklarıyla yeterince vakit geçiremediklerinden, çocukların tüm isteklerine evet demeleridir.

Büyüklerimizin, ”Biz çocukken bayramdan bayrama bize giysi alınırdı ve yastık altına sakladığımız giysileri bayram sabahı heyecanla giyerdik. Giysilerimiz lekelenmemesi, yırtılmaması için gözümüz gibi bakardık ve çok mutlu olurduk.” cümlelerini hep duymuşuzdur. Şimdi çocuklar öyle mi tabiki değil, çocuklalara her an giysi alınabilir ya da mutfak rafında duran çikolatayı çocuklar elini uzatıp alabilir. Bunu olanakları olan anne babalar için söylemek daha doğru olur. Ekonomik durumu yeterli olmayan ailelerin çocuklarının bazen çok daha neşeli ve mutlu olduğunu gözlemlediğim oluyor. Öyleyse çocukların her istediğini yapmak onları mutlu etmez doyumsuzlaştırır. Çocuklarımızın mutlu olması için birkaç ufak öneride bulunmak istiyorum.

-Çocuklarınızla daha çok konuşun ve onlarla daha çok vakit geçirin.

-Her isteğini yerine getirmeyin. Zorluğun anlamını bilsin.

-Eşyalarına zarar verdiğinde kızmayın, eşyasına zarar vererek aslında parasına zarar verdiğini açıklayın. Paranın kolay kazanılmadığını izah edin. Zarar verdiği eşyasının yerine yenisini almakta acele etmeyin bırakın öyle kullanmak zorunda kalsın bunu sert bir tavırla yapmayın.

-Yemek yemediğinde ona alternatifler sunmayın bırakın aç kalsın. Nasıl olsa acıktığında sofradaki bamya ya da taze fasulyeyi yemek zorunda kalacaktır.

-Kesinlikle akranlarıyla veya kuzenleriyle kıyaslamayın ona tek ve özel olduğunu hissettirin.

-Düşük not alsa da çocuğunuza her zaman onu sevdiğinizi söyleyin ve çalışarak başaracağına onu inandırın.

-Çocuğunuzla birlikte spor yapın, yemek yapın, temizlik yapın.

Unutmayın o henüz bir çocuk, ona hoşgörülü olun ve yetişkin olduğundan içindeki mutsuz çocuğu yaşatmasına izin vermeyin.

yazan: F. Derya KARACAN

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.