Yok yaşamın başlığı. Hadi yaşamın başlığını koy bakalım. Başlığını koyduğun yaşama hadi yaz bir öykü. Öyküyü dolduracak sözlerinin tükenmişliği var mı yok mu? Tükenmişlik değil midir yaşama sözleri çivileyen. Sonra bir bir sökersin yaşam duvarından çivileri. Sen bir usta gücüyle sökerken çivileri , yüreğinin kıyısından bir rüzgar eser savurur seni. Yalpalarsın… Saçlarını savurur dibine kadar bir sızı duyarsın. Bir zambağın kopan parçasına akıtırsın gözyaşlarını. Ağlamak değil midir sana sunulan yaşamın eylemi. Sevdiğinin göğsünde soluklanır, kumsallara serdiğin düşlerini denizin en mavisine saçarsın. Kayığa verilen deryanın isminin kenarına bir öpücük kondurursun. Düşünü dilersin oysa kayık okyanuslarda salınamazki. Düş/lerin pek de büyük değildir oysa. Sevdiğinin göğsünde soluğunun kesilmeden uyumayı hayat çok görüyordu sana. Başlığını koyamadığın yaşamın öyküsü tamamlanmadan yarım kalıyordu.
YAZAN: F. DERYA KARACAN